SAĞLIK

Sık sık gece terlemesi yaşayanlara kötü haber

Karabük Üniversitesi'nde yaşananların ardından yeniden Türkiye'nin gündemine oturan HIV enfeksiyonu ile ilgili uzmanlardan dikkat çeken uyarı geldi. HIV enfeksiyonu ya da AIDS hastalıklarının genellikle korunmasız cinsel ilişkiler sonrasında bulaştığını belirten Prof. Dr. Vedat Turhan, "Gece terlemesi, üşüme, titreme, ağızda yaralar da HIV belirtisi olabilir" dedi. Şüpheli durumlarda mutlaka test yapılmasını önerdi

üniversite öğrencilerikarabük üniversitesiKarabük Üniversitesi’nde yaşanan HIV enfeksiyonu olayının ardından uzmanlar, HIV enfeksiyonunun belirtileri konusunda dikkat çeken bir uyarıda bulundu. Prof. Dr. Vedat Turhan, genellikle korunmasız cinsel ilişkiler sonucunda bulaşan HIV enfeksiyonunun, gece terlemesi, üşüme, titreme ve ağızda yaralar gibi belirtilerle ortaya çıkabileceğini belirtti. Bu belirtileri gösteren kişilerin mutlaka test yaptırmaları gerektiğini vurguladı. 

Uzmanlar, HIV enfeksiyonunun erken teşhisinin tedavi şansını artırdığını ve hastalığın ilerlemesini engellediğini belirtiyorlar. Bu nedenle, herhangi bir şüpheli durumda test yaptırmak önemlidir. Bu uyarılar, HIV enfeksiyonu ve AIDS gibi ciddi hastalıkların yayılmasını önlemek için toplumda farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Bu hastalıkların belirtilerini bilmek ve gerektiğinde test yaptırmak, kişinin kendi sağlığını koruması açısından hayati öneme sahiptir.

Karabük Üniversitesi’nde yaşanan olayların ardından HIV enfeksiyonu konusunda uzmanlardan önemli bir uyarı geldi. Prof. Dr. Vedat Turhan, HIV enfeksiyonunun genellikle korunmasız cinsel ilişkiler sonrasında bulaştığını belirtti. Ancak, bu hastalığın belirtilerinin gece terlemesi, üşüme, titreme ve ağızda yaralar gibi farklı şekillerde ortaya çıkabileceğini söyledi. Uzmanlar, bu belirtileri gösteren kişilerin şüpheli durumlarda mutlaka test yaptırmalarını öneriyorlar. Erken teşhisin tedavi şansını artırdığı ve hastalığın ilerlemesini engellediği biliniyor. Bu nedenle, herhangi bir şüpheli durumda test yaptırmak büyük önem taşıyor. Bu uyarılar, toplumda HIV enfeksiyonu ve AIDS gibi ciddi hastalıkların önlenmesi için farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Bu hastalıkların belirtilerini tanımak ve gerektiğinde test yaptırmak, kişinin kendi sağlığını koruması açısından son derece önemlidir. İşte detaylar…

HİV ENFEKSİYONU

KARABÜK ÜNİVERSİTESİNE RAPOR ŞARTI GETİRİLDİ

Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Turhan, HIV’in önlenmesi ve AIDS’ten korunma konusunda önemli bilgiler verdi. Korunmasız cinsel ilişkilerden kaçınılması, cinsel ilişkilerde prezervatif kullanılması ve tek partner alışkanlığının benimsenmesinin önemini vurguladı. HIV enfeksiyonu genellikle korunmasız cinsel ilişkiler sonucunda bulaşır ve hem erkekten kadına hem de kadından erkeğe bulaşabilir. Ancak, riskli cinsel temaslar sadece bulaş yolundan biri değildir.

 Hijyen kurallarına uyulmayan diş tedavileri veya steril olmayan enjektörlerin paylaşılması gibi durumlarda da HIV enfeksiyonu bulaşabilir. Prof. Dr. Turhan’ın açıklamaları, HIV enfeksiyonunun yayılmasını önlemek ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla yapılmış önemli bir uyarı niteliği taşımaktadır. Bu bilgiler, insanların sağlıklı yaşam biçimleri benimsemeleri ve riskli davranışlardan kaçınmaları konusunda farkındalık oluşturmayı hedeflemektedir. 

HIV enfeksiyonunun cinsel yolla bulaşma riskinin yanı sıra, diğer yollarla da bulaşabileceği ve bunun önlenebilir olduğu vurgulanmaktadır. Bu nedenle, hijyen kurallarına uyulması ve sağlık hizmetlerinin steril olması, HIV enfeksiyonunun yayılmasını engellemek için hayati önem taşımaktadır. Prof. Dr. Turhan’ın açıklamaları, toplumda HIV/AIDS hakkında doğru bilgiye sahip olmanın ve önlemlerin alınmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu bilgiler, insanların kendi sağlıklarını korumaları ve hastalıkların yayılmasını engellemek için bilinçli kararlar vermeleri için bir rehber niteliği taşımaktadır.

Prof. Dr. Turhan, HIV’in vücuda girdikten sonra 1 ile 6 hafta içinde viral çoğalma dönemine geçtiğini ve bu süreçte akut HIV enfeksiyonu belirtileri görülebileceğini belirtti. Bu belirtiler arasında ateş, lenf bezlerinde büyüme, faranjit benzeri üst solunum yolu enfeksiyonları, cilt döküntüleri ve kas ağrıları bulunmaktadır. Ayrıca gece terlemesi, üşüme, titreme ve ağızda yaralar da HIV belirtileri arasında yer alabilir. Bu belirtilerle birlikte baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi genel belirtiler de ortaya çıkabilir. 

Prof. Dr. Turhan, bu belirtileri yaşayan kişilerin geçmişlerinde riskli cinsel temas öyküsü veya benzeri risk faktörleri varsa, en yakın enfeksiyon hastalıkları polikliniğine başvurmaları gerektiğini vurguladı. Bu sayede hastalığın teşhisi ve tedavisi mümkün olabilir. Bu bilgiler, HIV enfeksiyonunun erken teşhisinin önemini ve hastalığın belirtilerini tanımanın gerekliliğini vurgulamaktadır. Bu sayede, hastalığın ilerlemesi engellenebilir ve tedaviye erken başlanabilir. Prof. Dr. Turhan’ın açıklamaları, HIV enfeksiyonunun ciddiyetini ve belirtilerini anlamak için önemli bir kaynak olarak hizmet etmektedir. Bu bilgiler, toplumda HIV enfeksiyonuyla ilgili farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır. Bu nedenle, belirtileri gösteren kişilerin vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurması önemlidir.

Türkiye gündemine oturan HIV enfeksiyonuyla ilgili uzmanlar, belirtileri hakkında uyarılarda bulundu. Korunmasız cinsel ilişkilerin bulaş riskini artırdığını belirten uzmanlar, gece terlemesi, üşüme, titreme ve ağızda yaraların HIV belirtisi olabileceğini söyledi. Karabük Üniversitesi’nde yaşanan skandalın ardından HIV enfeksiyonunun önemine vurgu yapıldı. Prof. Dr. Turhan, HIV enfeksiyonunun akut döneminde ateş, lenf bezlerinde büyüme, faranjit, cilt döküntüleri ve kas ağrıları gibi belirtiler görülebileceğini açıkladı. Bu belirtileri yaşayanların, geçmişte riskli cinsel temas öyküsü olanlar başta olmak üzere derhal bir enfeksiyon doktoruna başvurması gerektiğini belirtti. Şüpheli durumlarda test yapılmasının önemine de vurgu yaptı. 

HIV için kullanılan ELISA testinin pozitif sonuç vermesi halinde, AIDS’in varlığını doğrulamak için ek testlerin yapılması gerektiğini ifade etti. Bu bilgilendirme, toplumda HIV enfeksiyonuna karşı farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. Uzmanlar, HIV’in henüz bir aşısının bulunmadığını ve korunmasız cinsel ilişkilerin risk taşıdığını belirtiyor. Bu nedenle, belirtileri gösterenlerin test yaptırarak erken teşhis ve tedaviye başlamaları önem arz ediyor.

Prof. Dr. Turhan, HIV enfeksiyonunun veya AIDS hastalığının derhal tanı konulması gerektiğini vurgulayarak, son yıllarda antiviral tedavi seçeneklerindeki artışın hastalığın kontrol altına alınmasını kolaylaştırdığını belirtti. Antiviral ilaçların uygun doz ve sürede kullanımının HIV enfeksiyonunu kontrol altına alabileceğini ve istenmeyen komplikasyonların önüne geçebileceğini söyledi. Çeşitli antiviral tedavi seçenekleri bulunmakla birlikte, enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının hastanın durumuna göre ilaçları belirlediğini ve bazen bu ilaçları kombinasyon halinde reçete ettiğini belirtti. Hastaların ilaçlarını düzenli alması, zamanında alması ve olası yan etkileri fark etmeleri durumunda hemen enfeksiyon hekimlerine başvurmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca, periyodik kontrollerin aksatılmaması gerektiğini de ekledi. Bu açıklamalar, HIV enfeksiyonu veya AIDS hastalığı olan bireylerin tedavi sürecindeki önemli noktaları vurguluyor. Uzmanlar, tedavinin başarısı için ilaçların düzenli kullanımının ve doktor önerilerine uyumun önemli olduğunu vurguluyorlar. Bu bilgiler, HIV ile yaşayan bireylerin tedavi sürecinde bilinçli ve düzenli davranmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu